Gazeteciler Kara Gün'e Uyanmak Zorunda Mı?

Dün sabah saatlerinde yine gazeteciler Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve Tele1 Televizyonu Ankara Temsilcisi İsmail Dükel evlerinden gözaltına alındılar. Gözaltına alınan gazeteciler gibi onurlu, vatansever kalemini satmayan gazeteciler de onlarla kara gün’e uyandılar.

Hiç kimsenin bir şeyden haberi yoktu…

Ama bazı basın yayın kuruluşlarından soruşturma ile ilgili haberler veriliyordu. Soruşturmaya dair bilgiler de vardı elbette siyasi ve askeri casusluk ile suçlanıyorlardı. Gözaltına alınmalarıyla ilgili olarak evde bulunan dijital materyallerine el konulduğu ve cep telefonlarına da el konulduğu bilgisi paylaşılıyordu.

Geçmişte yaşanan Ergenekon kumpas davasından farksızdı sanki Olaylara gizem katılıyordu…

Müyesser Abla ile en son bundan tam 6ay kadar önce görüşmüştüm. Ankara Kızılay’da Gazeteci Soner Yalçın’ın imza gününde sohbet etmiştik…

Oda TV’de, Av.Hüseyin Ersöz’ün de yazdığı gibi Müyesser Abla’nın telefonu o bildiğimiz akıllı telefonlardan değil Müyesser Abla halen tuşlu akıllı olmayan telefon kullanır. Bunu da zaten herkes bilir. Yani sadece telefonla konuşur ve sms gönderir başka bir şey yapamazsınız.

Kendi adına kayıtlı, akıllı olmayan telefonu ile görüşmeleri dinleniyor. Haber kaynağından aldığı bilgileri haber yapmayıp ne yaptığı sorgulanıyor.

Gazeteci mesleği gereği herkes ile görüşmesini bir yana bırakın aldığı veya öğrendiği her bilgiyi haber yapma zorunluluğu var da biz mi bilmiyoruz…

Şöyle ki onların dediği gibi bu bilgileri başka yerlerle mi paylaşıyor söylemi ise vatansever bir gazeteciye karşı hiç yakışık almayan sözler…

Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel haber kaynaklarından aldıkları bilgileri haber yapmadıkları için gözaltına alınmışlardı. Oysa ki haber yapsalardı da gözaltına alınacaklardı. Tıpkı Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç gibi…

Hatta ilerleyen zamanlarda öyle haberler yapılıyordu ki fetöcülerin tutuklanan gazetecilere ve OdaTV’ye sahip çıktıkları bile yazılıp çiziliyordu. Bir Fetöcü demedikleri kalmıştı…

Tıpkı geçmişte Sözcü gazetesini Fetöcülükle suçlayanlar bunu da yapsalar şaşırtmazlardı. Fetö’nün daha siyasi ayağı bile ortaya çıkarılamamışken… Siyasi ayağındaki casuslar, kozmik oda casusları ortaya çıkarılamamışken veya çıkarılmamışken Ömrü Fetö ile mücadele ve fetönün kumpaslarıyla geçmiş insanları casusluk ile suçluyorlar…

Hatırlatmak gerekir…

Fetö’nün Ergenekon kumpasıyla suçsuz yere 16 ay Silivri Cezaevinde kalmış ve beraat etmiş bir isim Müyesser Yıldız…

Başka söze gerek yok sanırım Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel vatansever milliyetçi gazetecilik ilke ve mesleğinin hakkını veren gazeteciler…